Futbolda para önemlidir. Ama siz kulübünüz için doğru planı yapmıyorsanız sonuç her zaman hüsrandır. Chelsea’nin, Manchester United’ın son birkaç yılda harcadıkları ve gelinen nokta ortada…
Şu dönemin favori geyiği, “Pep çok para harcıyor. O yüzden başarılı.” Tabii aslında işin doğrusu, “Pep çok başarılı. O yüzden kendisine yüksek bütçeli takımları gözleri kapalı teslim ediyorlar.”
Pep Guardiola bugün büyük bir ihtimalle İngiliz futbolunun en yüksek liginde art arda 4 şampiyonluk kazanan ilk hoca olacak Manchester City ile birlikte. İşin ilginç yanı, West Ham önünde puan kaybederlerse Arsenal şampiyon olacak. Arsenal’in başında Pep’in eski yardımcısı Mikel Arteta var. Tıpkı Championship Şampiyonu Leicester City’nin başındaki Enzo Maresca gibi.
Guardiola’nın şampiyonluklar haricinde bir de İngiliz futboluna sunduğu isimler var. Phil Foden’ı genç yetenekten dünya yıldızına, Jack Grealish’i orta sıra takımlarının top cambazından yeteneklerini takımı için kullanan bir futbolcuya dönüştürdü. Cole Palmer’ı yıldız kıvamına soktu. Palmer geniş rotasyondan kaçıp Chelsea’ye gitti ve Yılın Genç Oyuncusu seçildi.
Yüksek bütçeli takım yönetmeyi kolay zannedenler var. Egosu tavanda gençleri idare etmek en az saha içi analizi yapmak kadar zor. Bunu başarabilen isimlere büyük takım veriliyor zaten. “Pep sıkıysa düşük bütçeli takımla çalışsın” diyenler, “Apple CEO’su Tim Cook sıkıysa Casper’ı dünya devi yapsın” diyor mu?
Kısacası dünyada futbol trendini Guardiola belirliyor. Onun gibi oynamak isteyenler ve ona antitez üretenler var futbol dünyasında.