Hazır giyim sektörünün hizalanması için kamunun desteğine ihtiyaç var

Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği Başkanı Ramazan KAYA

2023 yıl sonu verilerine göre yıl­lık 33,6 milyar dolarlık üretim ya­pan ve 85,2 milyar dolarlık satış büyüklüğüne ulaşan sektörümüz, meydana getirdiği ekonomik de­ğerle ülkemizin önde gelen sek­törleri arasında yer alıyor. Ancak özellikle geçtiğimiz yıl itibarıyla ihracatta ve istihdamda yaşadığı­mız kayıplar devam ediyor.

Trendler hızla değişiyor

Küresel ölçekte değişen trend­ler, krizler, savaşlar, ekonomik zorluklarla geçen son birkaç yılın etkilerini derinden yaşadığımız bir dönemdeyiz. İyi haber şu ki; bu zor günlerin artık son zaman­larına geldik. Özellikle yılın son çeyreği itibarıyla toparlanmaya ve yeniden yükselişe geçeceğimi­zi öngörüyoruz. Ancak bunun için hem sektörümüze hem de kamu­ya düşen önemli sorumluluklar bulunuyor.

Sektör için yeniden hizalanma dönemi başladı

Hazır giyim sektörü özellik­le son yıllarda ‘tamam mı, devam mı’ ikilemi içinde mücadele veri­yor olsa da aslında oyunun kural­ları 2015 yılında açıklanan Sür­dürülebilir Kalkınma Amaçla­rı ile birlikte yeniden yazılmaya başlandı.

Sektörümüz açısından ekonomik büyüme, sürdürüle­bilir üretim, yenilikçilik ve ik­lim eylemi başta olmak üzere bu amaçları dikkate alanlar global arenada fark yaratırken bu baş­lıkları görmezden gelenlerin re­kabet güçlerinin gerek yurt için­de gerekse yurt dışında azaldı­ğına hep birlikte şahit olduk. Bu dönemde oyunun kuralları yeni­den yazılıp, yeniden tanımlandı ve bizler dönüşümün kaçınılmaz olduğunu gördük.

Tüketim alışkanlıkları değişti ekonomik koşullar zorlaştı

Artık biliyoruz ki tüketim alış­kanlıkları değişmişken, ekono­mik koşullar rekabetçiliği zor­laştırırken bizim bu yeni tanım­lamaları kabul edip sektör olarak çevikliğin ve esnekliğin yanına hizalanmayı da eklemekten baş­ka şansımız yok. Yani tedarikten üretime bütün partnerlerimizin aynı hareket kabiliyetinde, aynı hizada olması gerekiyor. İplikçi­mizden aksesuarcımıza hem ken­di alanımızda aynı dili konuşup kaslarımızı hızlı çalıştırmalı hem de sektör olarak bu uyumu yaka­lamalıyız. Bu hizalanma bize ni­telik ve katma değer kazandıra­cak. Dolayısıyla adet satışlarımız düşse dahi birim fiyatlarımızı ar­tırarak ülkemize değer katma­ya ve istihdam sağlamaya devam edeceğiz.

Yaşanan bu dip dalgadan yeni­lenerek ve öğrenerek çıkan sek­törümüz geçmişte yaptığı hata­ları tekrarlamamak için disipline olurken çıkış yolu bulmak ve hi­zalanmak için kamunun desteği­ne de ihtiyaç duyuyor. Bu süreçte özellikle finansal sürdürülebilir­liği sağlamak, nitelikli insan kay­nağına ulaşıp elde tutmak ve ye­şil-dijital dönüşüme odaklanmak için kamudan bazı taleplerimiz bulunuyor.

Ülkemizin hazır giyim ihraca­tının büyük bir bölümünü ger­çekleştiren yaklaşık 500 üyesiyle sektörün kapsayıcılığı en yüksek sivil toplum kuruluşu olarak, bu kapsamda kamudan öncelikli ta­leplerimiz şu şekilde sıralanıyor:

Bölgesel Asgari Ücret: Ülke­mizin farklı bölgelerinde asgari yaşam standartları önemli farklı­lıklar içeriyor. Bu nedenle Türkiye genelinde gelişmişlik seviyesi ve asgari yaşam standartları kriterle­ri kullanılarak farklı bölgeler için farklı asgari ücret uygulanmalıdır.

Kısa Çalışma Ödeneği: Emek yoğun bir sektör olan hazır giyim, son yıllarda yaşanan gelişmeler­le birlikte rekabetçilikte zorlanır­ken buna bağlı olarak istihdamda kayıplar yaşıyor. Bu nedenle da­ralma dönemlerinde sektörün ni­telikli çalışanlarını koruması için sektörel kısa çalışma ödeneği uy­gulamasına geçilebilir.

Tarım Bölgelerinde Ücret­siz İzin: Tarım bölgelerindeki hazır giyim sektörü çalışanları­nın önemli bir bölümü, hasat za­manında işten ayrılıyor veya işe gelmiyor. Bu sıkıntının aşılması, istihdamın ve verimliliğin korun­ması için ilgili bölgelerde hasat dönemlerinde 1 aya kadar ücretsiz izin olanağı sağlanabilir.

Asgari Ücret Desteği: Asgari ücret desteği emek yoğun sektör­lerde daha yüksek uygulanmalıdır. Hazır giyim sektöründe net ücre­tin yüzde 6’sı kadar veya 1.500 TL destek verilmelidir.

Orta Vadeli İşletme Kredi­leri: Sektörümüzdeki firmalar, 4-5 yıllık dönüşüm sürecini fi­nanse edebilmek için orta vade­li kredilere ihtiyaç duyuyor. Orta vadeli krediler ilk 18 ayı geri öde­mesiz, uygun TL faizler ile kul­landırılmalıdır. Bununla birlik­te Eximbank faizleri ile Merkez Bankası reeskont faizleri arasın­daki bağ koparılmalı ve daha dü­şük faizli ihracat kredileri kullan­dırılmalıdır.

Diğer Finansman Talepleri: İhracatta özel kur uygulaması­na geçilmeli, sektörümüzü etki­leyen ithalatta yüksek korunma önlemleri kademeli olarak azal­tılmalı ve kaldırılmalı, iş gücü maliyetleri üzerindeki SGK yük­leri azaltılmalıdır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir